25 Kasım 2021 Perşembe

NAKİT AKIŞ TABLOSU KIYASLAMASI (MSUGT & BOBİ FRS & TMS)

İşletmelerde kullanılan Nakit Akış Tablosu kuşkusuz önemli bir yere sahiptir. Diğer finansal tabloların aksine Nakit Akış Tablosunun mali analizdeki yeri biraz farklıdır.

Zira finansal tablolar içerisinde Nakit Akış Tablosu direkt olarak Tahsil esasına dayanmaktadır. Bu yüzden Nakit Akış Tablosu, diğer tablolara göre güncelliğini korumaktadır. Fiktif değerler, diğer tablolara nazaran daha azdır.

Öte yandan belirtmek isterim ki Nakit Akış Tablosunda "Öngörü değerler" olabilir. (Tahsili gerçekleşmemiş ya da ödemesi gerçekleşecek muhtemel değerler içerebilir.)

Birçok firma öngörü değerlerini gerçek değerlerin bir parçasıymış gibi sunarak hareket eder. Ancak öngörü değerleri için ayrı bir alan oluşturulması ve olası ihtimallerin ayrıca belirtilmesi daha uygun olacaktır.

Faydalı olması dileğiyle.


20 Kasım 2021 Cumartesi

STOKLARIN DEĞERLEMESİ: BOBİ FRS & TMS & VUK KIYASLAMASI

Stokların değerleme işlemi VUK uyarınca maliyet bedeli ile ölçülür. Diğer bir ifadeyle maliyet bedeli aslında stoğu almış olduğumuz değerdir. Öte yandan stoğu alırken üstlenmiş olduğumuz diğer masraflar bu bedele ilave edilir.

BOBİ FRS ile TMS kapsamında stokların değerleme işlemi, maliyet değeri ile net gerçekleşebilir değerin düşük olanıyla raporlanması şeklindedir.

Bu durumu şu şekilde açıklayabiliriz. Bir stok kalemini 1.000 TL olarak satın aldık. Ancak ürünü aldıktan sonra ürünün değeri düştü. (Ürünün hasar görmesi, modasının geçmesi vb.) Stok kalemimizin modasının geçmesinden ötürü stoklarımızın bedeli 900 TL oldu. VUK kapsamında 1.000 TL üzerinden stok değerlemesi yaparken, BOBİ FRS ve TMS kapsamında stok değerlemesini 900 TL üzerinden yapmamız gerekmektedir.

Sonuç olarak baktığımızda BOBİ FRS ve TMS'nin stokların raporlanması durumunda daha doğru (gerçeğe yakın) değerler üzerinden gerçekleştiğini söyleyebiliriz.

Öte yandan VUK'ta eğer bir stok %10'dan fazla değer düşüklüğüne maruz kalırsa, o zaman emsal bedeli üzerinden değerleme yapmamız gerekmektedir.


15 Kasım 2021 Pazartesi

Şirket Satışları Hakkında (Ltd. ve A.Ş. Karşılaştırması)

Bir tarafta şirket yapıların gözdesi olan Limited Şirket, diğer tarafta ise şirketlerin atalarından birisi olan Anonim şirket karşı karşıya geliyor.

Limited Şirketinizi 20.000 TL sermaye ile kurdunuz. Şirketinizin değeri arttı ve bir yıl sonra 100.000 TL'ye satmaya karar verdiniz.

Şirket satış bedelinden sermayeyi düşüp aradaki farkın (80.000 TL) %15'ini vergi olarak ödememiz gerekiyor.

Peki Anonim Şirket olsaydı ne olacaktı?

Anonim şirketimiz var. 20.000 TL sermaye ile şirketinizi kurdunuz. Şirketinizin değeri arttı ve bir yıl sonra 100.000 TL'ye satmaya karar verdiniz.

Bu durumda satış bedeline ilişkin vergi ödemiyorsunuz.

10 Kasım 2021 Çarşamba

Kısmı Tevikat İşlemlerine Bir Bakış

Tevkifatlı işlemlere muhtemelen meslek mensuplarının birçoğu aşinadır. "Peki bu işlem neden var?" sorusuna bakalım.

Tevkifatlı işlemlerin uygulanmasının iki ana sebebi olduğunu düşünüyorum.

1. Tevkifat işleminin temel sebebi devletin vergi toplama işlemini sistematik şekilde yapamamasından kaynaklanıyor. Yani diğer bir ifadeyle devlet vergi toplama işini tam anlamıyla yapamıyor. Devletin bu eksikliği yüzünden maalesef yük şirketlere ve meslek mensuplarına kalıyor.

Normal bir ticari işlem gerçekleştiğinde satıcı faturayı keser, alıcı ise işlemin bedelini ve KDV'yi satıcıya öder. Satıcı beyannamede bunu bildirir ve devlete öder. Aslında beyana dayalı bu sistemde KDV'yi satıcı taraf, devlet adına alır ve ilgili dönemin sonuna kadar bu vergiyi aslında kullanır. Beyan dönemi geldiğinde ise satıcı kara kara belki de harcamış olduğu o vergiyi ödeme telaşına düşer. Bu noktada devletin tahsilatı yapması zorlaşır. Bu sebepten ötürü devlet tevkifat uygulamasını getirerek vergi yükünü alıcı ve satıcı arasında bölüştürür.

2. Devletin kayıt altına almakta zorlandığı sektörleri daha rahat inceleyebilmesi ve olası vergi kaçaklarının önüne geçme düşüncesiyle bu uygulamayı çıkartmış olmasıdır.

İşin saçmalığı ise aslında bu düzenin önümüze ısıtılıp "Bakın bu teşvik, piyasayı canlandırıyoruz." diye önümüze konulmasıdır.

Bu durum açık bir şekilde anayasa ile ters düşmektedir. Anayasanın 61.maddesinde "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür."

Bir de tevkifat kapsamında beyan ettiğimiz vergiyi iade alırken devletin adeta bizleri oyalayıp, hakkımız olan parayı çevirmesine diyecek hiçbir sözüm yok.

5 Kasım 2021 Cuma

Bütçe Hakkında - Sıfır Bütçeleme Üzerine Bir Bakış



Bir itiraf ile bu yazıya başlamak istiyorum. İş hayatına girdiğimde "Bütçe" diye ayrı bir departmanın olduğunu ve ne iş yaptığını mesleğimin üçüncü yılında öğrendim.

Belki de birçok kişinin can attığı ve bunu profesyonel olarak gerçekleştirdiği bu dalın varlığından bile haberim yoktu.

Dört yıllık üniversite, üç yıllık yüksek lisansta bütçenin geçtiği bir cümle bile hatırlamıyorum.

Bütçeyi sadece ailemin ay sonlarında yaptığı üçü beşe denkleme metodu olarak biliyordum.

İnsanın kendini tanımaya başlaması ve belli bir alanda uzmanlaşması, bireyi büyültmek yerine aslında olduğundan daha da küçültüyormuş.

Öğrenilecek, keşfedilecek o kadar çok şey var ki adım attığımda bu farkı çok daha fazla hissetmeye başladım.

Böyle bir dalın olduğunu öğrendiğimde konkordato ilanı vermiş bir şirkette çalışıyordum. İnanır mısınız altı ay boyunca her gece üçer saat bu alan üzerine çok ciddi okumalar yaptım. Hatta konkordato ilanı vermiş ve iki ay maaşımı alamadığım bu şirkette sırf öğrendiklerimi uygulamak için okuduğum bütçeleme tekniklerini gizlice şirkette uygulayıp çalışmalar yapıyordum.

Çalıştığım birçok firmada genellikle geleneksel bütçe dediğimiz teknik kullanıldığını gördüm. Fiili olarak gerçekleşen harcama, gider ve maliyet kalemleri baz alınarak sonraki yıl için belli bir bakiye belirleniyordu. Bu bakiyeler genellikle şirketlerdeki gerçekleşecek olan projelere bağlı olarak değişiyordu. Eğer ortada bir proje yoksa genellikle sonraki yılın bütçe tutarı enflasyon oranında arttırılarak raporlanıyordu.

Açıkçası birçok şirkette gördüğüm bu kurgu bana hep tuhaf gelmiştir. "Ortada bir şey yoksa enflasyon oranında arttıralım." düşüncesinin sığ olduğunu düşünüyorum.

Bu tarz durumlarda bence sıfır bütçeleme tekniğinin inanılmaz faydalı olduğunu düşünüyorum. Sıfır bütçeleme tekniğinde adı üstünde bütçe her sene sıfırdan tasarlanır. Bu sayede sıfırdan tasarlanan bütçe rakamları ile fiili olarak gerçekleşen işlemlerin kontrolü çok daha kolaydır.

Sıfır bütçeleme sayesinde bütçeyi öncelikli olan harcamalara dağıtmak daha kolaydır. Ancak buradaki püf nokta, bütçeyi yapan kişilerin mesleki bilgisinin ve deneyiminin çok iyi olması gerekmektedir. Zira sıfır bütçede referans, geçmiş yıl verilerinden çok bütçeyi yapacak kişilerin tahminlerine ve mesleki bilgilerine dayalı olmasıdır. Ancak bu modelde bütçeyi yapacak kişilerin inisiyatif alması gerektiğinden ötürü ilgili kişiler pek bu işlere girmeyi tercih etmez.

Sıfır bütçeyi yönetime sunmak ve anlatmak oldukça güçtür. Çünkü direkt olarak ilgili kalemleri geçmiş yıl verileriyle konsolide hale getirmek ve bunu aktarabilmek oldukça sıkıntılı bir süreçtir.

Ancak departmanların mali ihtiyaçlarını tespit etme, öncelik sıralamasını belirleme, harcama, mali yapının etkin kullanılması açısından büyük bir artı olduğunu ayrıca belirtmek isterim.