Bir itiraf ile bu yazıya başlamak istiyorum. İş hayatına girdiğimde "Bütçe" diye ayrı bir departmanın olduğunu ve ne iş yaptığını mesleğimin üçüncü yılında öğrendim.
Belki de birçok kişinin can attığı ve bunu profesyonel olarak gerçekleştirdiği bu dalın varlığından bile haberim yoktu.
Dört yıllık üniversite, üç yıllık yüksek lisansta bütçenin geçtiği bir cümle bile hatırlamıyorum.
Bütçeyi sadece ailemin ay sonlarında yaptığı üçü beşe denkleme metodu olarak biliyordum.
İnsanın kendini tanımaya başlaması ve belli bir alanda uzmanlaşması, bireyi büyültmek yerine aslında olduğundan daha da küçültüyormuş.
Öğrenilecek, keşfedilecek o kadar çok şey var ki adım attığımda bu farkı çok daha fazla hissetmeye başladım.
Böyle bir dalın olduğunu öğrendiğimde konkordato ilanı vermiş bir şirkette çalışıyordum. İnanır mısınız altı ay boyunca her gece üçer saat bu alan üzerine çok ciddi okumalar yaptım. Hatta konkordato ilanı vermiş ve iki ay maaşımı alamadığım bu şirkette sırf öğrendiklerimi uygulamak için okuduğum bütçeleme tekniklerini gizlice şirkette uygulayıp çalışmalar yapıyordum.
Çalıştığım birçok firmada genellikle geleneksel bütçe dediğimiz teknik kullanıldığını gördüm. Fiili olarak gerçekleşen harcama, gider ve maliyet kalemleri baz alınarak sonraki yıl için belli bir bakiye belirleniyordu. Bu bakiyeler genellikle şirketlerdeki gerçekleşecek olan projelere bağlı olarak değişiyordu. Eğer ortada bir proje yoksa genellikle sonraki yılın bütçe tutarı enflasyon oranında arttırılarak raporlanıyordu.
Açıkçası birçok şirkette gördüğüm bu kurgu bana hep tuhaf gelmiştir. "Ortada bir şey yoksa enflasyon oranında arttıralım." düşüncesinin sığ olduğunu düşünüyorum.
Bu tarz durumlarda bence sıfır bütçeleme tekniğinin inanılmaz faydalı olduğunu düşünüyorum. Sıfır bütçeleme tekniğinde adı üstünde bütçe her sene sıfırdan tasarlanır. Bu sayede sıfırdan tasarlanan bütçe rakamları ile fiili olarak gerçekleşen işlemlerin kontrolü çok daha kolaydır.
Sıfır bütçeleme sayesinde bütçeyi öncelikli olan harcamalara dağıtmak daha kolaydır. Ancak buradaki püf nokta, bütçeyi yapan kişilerin mesleki bilgisinin ve deneyiminin çok iyi olması gerekmektedir. Zira sıfır bütçede referans, geçmiş yıl verilerinden çok bütçeyi yapacak kişilerin tahminlerine ve mesleki bilgilerine dayalı olmasıdır. Ancak bu modelde bütçeyi yapacak kişilerin inisiyatif alması gerektiğinden ötürü ilgili kişiler pek bu işlere girmeyi tercih etmez.
Sıfır bütçeyi yönetime sunmak ve anlatmak oldukça güçtür. Çünkü direkt olarak ilgili kalemleri geçmiş yıl verileriyle konsolide hale getirmek ve bunu aktarabilmek oldukça sıkıntılı bir süreçtir.
Ancak departmanların mali ihtiyaçlarını tespit etme, öncelik sıralamasını belirleme, harcama, mali yapının etkin kullanılması açısından büyük bir artı olduğunu ayrıca belirtmek isterim.